Uzun süredir oynamaya hasret kaldığımız oyun türlerinden biri geçtiğimiz ay Spiders ve Focus Home Interactive tarafından biz oyunculara sunulmuştu. İçinde hem RPG hem de aksiyon ögeleri barındıran Bound by Flame bu vakte kadar gayet olumlu yorumlar almayı başarırken incelemesinin de biz Türk oyuncular tarafından çok merak edildiğini fark ettik. Oyun içerisindeki tercihlerinize göre şekillendirebileceğiniz hikayenin yanı sıra grafiklerin de gayet kaliteli olduğunu vermiş olduğumuz bilgiler arasına ekleyelim. İşte Bound by Flame inceleme yazısı.
Bound By Flame’de yarattığımız karakterin tipi, seçimlerimiz ve diğer karakterlere verdiğimiz cevaplara göre; bir iblis haline gelebiliyoruz. Nasıl mı? Oyunun ilk bölümünde uzaklaştırılması gereken bir kötülük için bir araya gelen üç büyücü, başarısız oluyorlar ve aslında bulunduğumuz evrende var olmaması gereken bir güç, bizim bedenimize giriyor. Bu güç, bir iblisin alevlerinin ta kendisi. Eh, iblis boş durur mu? Bizimle iletişime geçiyor ve “benim güçlerimi çaldın, hain! Senin yüzünden bizim dünyamız yok olacak!” diye atar yapıyor. Bunun üzerine biz de “ama bana bu güç lazım. Herkesi yeneceğim, en birinci ben olacağım!” diye karşılık veriyoruz ve maceramız bu şekilde başlıyor.
Genel olarak tercihlerimiz üzerinden ilerleyen Bound By Flame, biraz Dragon Age, biraz da Infamous Second Son üzerinden devam etmiş gibi duruyor. Yolda yürürken, yanımızdaki karakterler bizimle konuşuyor veya kendi aralarında bir şeyler mırıldanıyorlar. Düşmanlarla savaşırken de bize yardımcı olmaktan geri kalmıyor ve hatta onlara belirli emirler de verebiliyoruz.
Bound By Flame içerisinde aynı zamanda craft da yapabiliyoruz. İksirler yapabiliyor, silahlarımızı güçlendirebiliyoruz. Hatta bir de yetenek ağacımız var. Yakın dövüş veya büyü gücümüzü arttırabiliyor, hatta dilersek bir simyacı bile olabiliyoruz. Kısacası birçok şeyi yapabiliyor ve rol yapma gücünü bile hissedebiliyoruz ancak… Bakın buraya bir ancak geldi, bu da demek oluyor ki eksik bir şeyler var.
Öncelikle Bound By Flame’in en kötü yanı, vuruş hissinin neredeyse hiç olmaması. Karakterlerin tasarımları her ne kadar göze güzel görünse bile, dümdüz durmaları insanı rahatsız eden cinsten. Elimizdeki silahları bir sağa, bir sola savuruyoruz ancak tam olarak neye, nasıl vurduğumuz pek de belli değil. Gel gelelim atmosferle müziğin uyumu gayet başarılı. Belki de oyunda sevdiğim en önemli şey bu olabilir. Bir de düşemiyorsunuz… Evet düşmek yok. Uçurumların kenarında öylece duruyor ve sadece etrafta koşturabiliyoruz, o da sınırlı zaten. Zıplamanız da yasak! Merdivenin kenarına geldiğimizde, bir adet tuş bize yardımcı oluyor o kadar.
Kısacası Bound By Flame, genel olarak süper bir oyun olarak nitelendirilemiyor. Rol yapma ve aksiyonu bir araya getirse bile, eksik bir şeyler olduğunu anlıyorsunuz. Karakterlerin yürüyüşünden tutun, konuşamalarına kadar size yapmacık gelen bazı noktaları, rahatça keşfediyorsunuz. Tercih sizin…
Oyun içerisinde dilerseniz insanlığınızı kaybetmiyor, dilerseniz bir iblisin yolundan ilerliyorsunuz. Onun alevlerine kendinizi bırakırsanız, görünüşünüz de buna bağlı olarak değişiyor. Hikayenin zayıflığı ne yazık ki oyun içerisindeki çeşitliliği öldürmüş. Kendinizi hikaye anlatımı olarak Mass Effect’e (onun kadar güçlü değil), dövüş sistemi olarak Witcher’a, atmosfer olarak ise Dragon Age ve Elder Scrolls’a hazırlayın derim. Tabii ki bu oyunların yanında, Bpound By Flame fazla sönük kalmış. Bound By Flame’i Playstore’dan da satın almak mümkün.